Alexa Chung‘ın stiline şimdiye kadar haksızlık ettiğimi kabul edebilirim ama elbette “sevmiyorum” derken bir yerde haklıydım. Zira belki de, Vogue... Devamını Oku
En Eski
konser
İstanbul 7 Kasım’da oldukça özel bir ismi ağırlıyor. Hadi böylesine klişe bir cümleden kim olduğunu çıkaramadıysanız ben açıklayayım bir kez... Devamını Oku
The Vines canlı performansı dillere destan bir grup değil doğrusunu söylemek gerekirse. Ama havaların yeterince itici olduğu şu dönemde; dağınık,... Devamını Oku
Müzik çok ama çok ayrı bir olgu; bir yaşam biçimi ve/veya direkt yaşam olarak tanımlanabilecek bir alan. O anki duygularımıza,... Devamını Oku
Garbage denildi mi akan sular durur, ki durmalı da. O pembe ve turuncu albümleri alınıp baştan sona defalarca dinlenilesi, o... Devamını Oku
Bu filmin tek seferde konser filmi deyip geçilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Evet, kısmen bir konser filmi, hem de en... Devamını Oku
Evet bu hafta tahmin edebileceğiniz gibi, aklımdan geçen tek şey, konser de konser. Malumunuz enerjisini konserlerden alan biri olarak, uzun... Devamını Oku
Az sonra okuyacaklarınızın öncesinde biraz spoiler vermek isterim. Evet, hem de iki kelimeyle: Hipnotize edici! 7 Kasım gecesi, şu sıkıcı... Devamını Oku
Bazı şeyler benim için tartışmaya açık değildir. Bilmiyorum belki de yazıya direkt bu şekilde başlamam yeterince irrite edici olmuştur, ama... Devamını Oku
Bush belki de 90’lı yılların ikinci yarısına dair en güzel şeylerden biriydi. Totalde alternatif olarak kategorilendirilseler de, bayağı bayağı grunge... Devamını Oku
Primus, bir başka yazımda da bahsettiğim gibi ( bkz. Kötü hava şarkıları) bana göre açık ara dünyanın en “kafa” grubu,... Devamını Oku
Malum bahar geldi, yaz geliyor. Benim midemde bir kelebekler, yürürken zıplamalar, şimdiden aklımda kurduğum evrende yaşadığım güneşli hava simülasyonları… Bununla... Devamını Oku