Martın ilk ışıkları pencereden süzülürken kendimi bu dosyayı hazırlamaya adadım. “Stilimi nasıl bulurum?”
Bu soru TikTok’uma düştüğü ilk andan beri hazırlamak için sabırsızlanıyorum. Ömür boyu süren alışverişkolik kariyerim ve moda alanındaki 10+ kariyerimden sonra; olabilecek en kullanışlı el kitabını senin için yarattım.
Kemerini bağla, çünkü bu sadece bir stil rehberi değil—bu, senin moda manifestonun ilk satırları. Hazır mısın, ikonum? Sahne senin.
Bölüm 1: Stil Nedir, Ne Değildir?
Stil, trendlerin peşinde koşmak değil; senin ruhunun gardırop versiyonu. Zendaya’nın kırmızı halıda giydiği o dramatik Mugler bir stil anıydı, ama senin kahve sıçramış beyaz tişörtünle sokağa çıktığın gün de öyle olabilir. Stil bulmak, içindeki o ‘Ben buyum!’ çığlığını duymakla başlar. Peki, senin çığlığın ne?

Bölüm 2: IDSR Kuralı ile Stil DNA’nı Keşfet (Katman Katman Kazı)
Stilini bulmak, bir arkeolog gibi katmanları kazımak demek—geçmişin, İlhamların, hatta çocukluğunda annenin dolabından çaldığın o garip ayakkabılar bile dahil. Benim stil DNA’mda neler var? Tabii ki yüksek dozda Kate Moss! Ama 90’lardan ziyade; Glastonbury’den çıkmayan, yerine göre lüks, yerine göre indie sleaze, ama her daim glam ötesi ve smokey makyajlı rock chic Kate Moss yer alıyor. E biraz da eklektik Carrie Bradshaw.
Peki seni ne ateşliyor? Taylor Russell’ın Loewe elbiselerindeki risk alan sofistike havası mı, yoksa Billie Eilish’in Comme des Garçons’un oversized dünyasında yarattığı sessiz devrim mi? Telefonunda screenshot’ladığın o görselleri aç—Pinterest’teki ‘Mood’ panon ya da Instagram’da kaydettiklerin. Bir ipucu seni bekliyor, belki de bir Miu Miu çantada ya da bir vintage Levi’s cekette…
Sonrasında Renkler devreye giriyor. “Mevsim” videolarıyla saatler geçirmeyi bırak. Biraz “göz” edin. Yani demek istediğim neyin yakışıp yakışmadığı konusu bir matematik problemi gibi saatlerce video izleyerek çözülemez. Eğer bunu başkalarının demesiyle anlayabileceksen zaten daha yolumuz çok uzun demektir.
Sonrasında Renkler devreye giriyor. “Mevsim” videolarıyla saatler geçirmeyi bırak. Biraz “göz” edin. Yani demek istediğim neyin yakışıp yakışmadığı konusu bir matematik problemi gibi saatlerce video izleyerek çözülemez. Eğer bunu başkalarının demesiyle anlayabileceksen zaten daha yolumuz çok uzun demektir.
Aynaya baktığında bunu anlayacak bir kas geliştirmelisin. Bir “göz”ün olsun derken bunu kastediyorum yani. Mesela şu anda siyahın bana en çok yakışan şey olduğunu biliyorum. Aynı şekilde tüm soğuk tonlar. Peki ya kahverengiler? Zorlamam bile çünkü o kası geliştirdim bile.
Seni hangi tonlar çağırıyor? Pastel pembeler mi—Molly Goddard’ın tüllü rüyaları gibi—yoksa mat siyahlar mı—Phoebe Philo’nun Céline günlerinden kalma o zamansız minimalizm?
Doku konusunu da unutmamak gerek. Kadife bir blazer mi, ipek bir slip dress mi, yoksa yün bir palto mu? Dokular önemlidir. İçerisinde en rahat, en çekici hissettiğinizin yanında aynada gördüğünüz de önemli. Mesela yıllardır favorim kış için deriler ve kürkler. Yaz için olabilecek en ince kumaşlar. Ama dantel ile pek aram olduğu söylenemez mesela.
Son olarak Siluet de unutulmaz. Mesela ben Oversize asla kullanmıyorum. Genelde slim fit favorim. Ama sen 90’lar tarzı oversize bir Wall Street blazer’ını slay’leyebilirsin. Biraz düşün. Sen nesin? Bir Dior New Look kadını mı—o kavisli bel ve dramatik etekler—yoksa bir Balenciaga silueti mi—o devasa omuzlar ve sokak havası?
Yani:
İDSR eşittir
-
İ: İlham
-
D: Doku
-
S: Silüet
-
R: Renk

Zekice Aktivite: Gardırop Arkeolojisi (10 Dakikalık Serüven)
-
Gardırobuna git, bir zamanlayıcı kur: 5 dakika.
-
En çok giydiğin 5 parçayı seç—hızlı ol, içgüdülerine güven.
-
Şimdi analiz yap: Bu parçalar neyi fısıldıyor? Cesaret mi (o yırtık denim pantolon), nostalji mi (babanın eski bir flanel gömleği), konfor mu (o mükemmel kesim beyaz tişört), yoksa sofistike mi (o drapeli ipek bluz)?
-
Benim sonucum: Deri pantolon, mini şort etek, grafik Rock tişörtleri, transparan gömlekler ve kürk. Anlamı? Bir 90’lar rockstar’ıyla New York’lu bir entelektüelin aşk çocuğu gibiyim. Senin hikayen ne?
Bölüm 3: Moda Dünyasından İlham Al, Ama Kendi Kurallarını Yaz
Genelde TikTok başta olmak üzere çoğu platformda gördüğüm hataların en büyüğü, modaya genelde matematik gibi yaklaşmak. Kendi kurallarınızı koymazsanız, kısacası o yemeği “göz kararı” ölçülerle yapmayı öğrenmezseniz o özgüven asla gelmeyecek. Ne giyseniz iyi gözükecek o özgüvenden bahsediyorum.
Moda dünyası bir hazine sandığı—her köşesinde bir ilham, her defilesinde bir hikaye. Bir gün Chanel’in tweed ceketleriyle Coco’nun zarafetine kapılabilirsiniz—o incecik dikişler ve zamansız hava—ertesi gün Alexander McQueen’in dramatik kesimleriyle kendinizi bir gotik masalda bulabilirsiniz—Sarah Burton’ın o el işçiliğiyle işlenmiş kabusları gibi. İlham al ama kopyalama, tatlım. Saydığım iki parça da birbirinden farklı olabilir ancak her stile uyarlanabilirler. Parçalar askıda tasarımcının ismiyle yer alabilir ama sen üzerine giydiğinde senin karakterinle bütünleşmeli. Stil böyle bir şey. Gotik de giysen, glam de giysen, tomboy da giysen “aa bu X” denmesi, stilini vurgulamanla gerçekleşecek bir durum.
Deney yapmaktan korkma. Bir sabah mini eteklerini skinny bir kazakla giy; ertesi gün Dior’un New Look siluetini bir çift beyaz Converse’le yerle bir et. Hangi an seni aynada durdurup ‘Evet, bu benim!’ dedirtiyor? Benim sırrım şu: Her kombine bir imza sıkıştırıyorum—takı/mücevher, bazen bir çanta, mutlaka bir güneş gözlüğü… Senin imzan ne olacak? Bir kırmızı ruj mu—Marilyn Monroe’nun o klasik cazibesi—yoksa asi bir piercing mi—Zoë Kravitz’in sessiz cool’luğu gibi?
Bunları yapabilmek için tabii ki genel kültürünü beslemen çok önemli. Dönemlere ve o dönemlerin imza isimlerine hakim olmak işini çok kolaylaştıracak.
Moda tarihinden bir sayfa aç: Cher’in 70’lerdeki Bob Mackie elbiseleri—o payetler ve tüyler—ya da Grace Jones’un 80’lerdeki keskin siluetleri—o androjen güç… Hangisi senin ruhunu yansıtıyor?

Bölüm 4: Stilini Sahiplen—Hatalar, Zaferler ve Her Şey Dahil
Stil bir yolculuk, kusursuz bir varış noktası değil—ve evet, bu yolda tökezlemek serbest. Hepimizin geriye dönüp baktığında pişman olduğu moda kabusları var. Aptalca mı? Kesinlikle. Ama o anlarda, stilimin sınırlarını keşfettim ve gülerek geçtim. Sen de hata yap, kahkahalarla anlat ve devam et. Moda dünyasından örnekler mi? Rihanna’nın 2015 Met Gala’daki o devasa Guo Pei elbisesi—eleştirildi ama tarihe geçti. Ya da Blake Lively’nin 2022 Met’teki Versace’si—her detayıyla kendini yeniden inşa etti. Stil, cesaretle parlar, kusurlarla güzelleşir.
Pratikte ne yapmalı?
-
Tek Parça Kuralı: Bir star seç—mesela bir blazer ya da iddialı çanta—geri kalanı sade tut. Minimalizmle maksimalizmi çarpıştır.
-
Doku Çarpışması: Denim’le sateni, yünle deriyi, kadifeyle ipeği karıştır. Mesela Maison Margiela’nın dekonstrüksiyon ruhu tam da bu.
-
İmza Dokunuşu: Benim siyah takıntım gibi, senin neyin olacak? Bir beret mi—Fransız havası için—yoksa hep aynı koku mu?
-
Risk Al: Bir gün tamamen siyah giy—Rick Owens’in karanlık estetiği—ertesi gün neon bir şeyler patlat—Versace’nin 90’lar havası. Hangisi seni daha çok ‘sen’ hissettiriyor?”
Zekice Aktivite: Stil Manifestosu Yaz
-
Bir kağıt al, 5 dakika ayır.
-
Şunu yaz: ‘Benim stilim [boşluğu doldur], çünkü [nedenini açıkla].’
-
Örnek: “Benim stilim asi ve gösterişli bir kaos, çünkü deri ceketlerle ipek elbiseleri karıştırıp hem rock hem lüks hissetmeyi seviyorum.” Senin manifeston ne?
Bölüm 5: İkonların İzinde, İkonlar Her Yerde
Moda ikonları bize ne öğretiyor? Audrey Hepburn’ün Givenchy ile yarattığı o sade ama çarpıcı zarafet—azla çok söylemek. Ya da Madonna’nın 80’lerdeki Jean Paul Gaultier korseleri—kuralları yıkmak. Belki bir gün Diane Keaton’ın Annie Hall’daki maskülen takımları, ertesi gün Naomi Campbell’ın 90’lar Versace podyumunda attığı o kendinden emin adımları hayal ediyorsunuz.
Biraz daha güncel? Gigi Hadid’in Tommy Hilfiger ile yaptığı sokak şıklığı—rahat ama havalı. Ya da Hunter Schafer’in Euphoria’daki Prada ve Miu Miu kombinleri—genç, cesur, sınır tanımaz. Hangisi senin ruhuna dokunuyor?
Biraz daha güncel? Gigi Hadid’in Tommy Hilfiger ile yaptığı sokak şıklığı—rahat ama havalı. Ya da Hunter Schafer’in Euphoria’daki Prada ve Miu Miu kombinleri—genç, cesur, sınır tanımaz. Hangisi senin ruhuna dokunuyor?
Burada aslında hemen bir parantez açıp ilhamın her yerde olduğunun altını çizmek istiyorum. Kendinizi podyumla ya da “moda” figürleriyle sınırlamayın. Aradığınız moda ilhamı izlediğiniz bilim kurgu filminde bile olabilir. Resident Evil’de Alice’in Slip elbise üzerine biker ceket ve botla yaptığı kombin; son 10 yıldır stilimde severek kullandıklarımdan mesela.
Ya da kendinizi cinsiyetle sınırlamayın. Feminen bir stilim var ve maskülen dokunuşları sevmiyorum kendi tarzımda, ama bu stil sahibi erkekleri takip etmeyeceğim anlamına gelmiyor. Tan France’ın chelsea bot/denim pant/biket ceket kombininden ilhamla alışverişe koşmuşluğum var. Aynı zamanda özel davetlerde erkeklerin mücevher ve saat seçimlerini incelemek, gustonuza çok şey katar.
Kısacası geniş düşünün, her daldan bal toplayan arı gibi davranın iş ilham almaya geldiğinde.
Bölüm 6: Stil, Satın Alınamaz
Arzu nesneleri, trend parçalar… Bunlar ile stil yaratılmaz, çünkü stil para ile satın alınmaz. Eğer bir tarzınız yoksa sadece paranız olduğunu vurgularsınız bu parçalarla.
Ama eğer belirli bir renk paletiniz ya da çizginiz varsa, zincir marketlerden alınma penye tişört ile bile imzanızı yaratırsınız.
Kapanış: Sen Bir Stil Devrimisin—Şimdi Sahneye Çık
Ve işte buradayız—mart rüzgârının son esintisi pencereden süzülürken, kahve fincanım boşalmış, gardırobundaki her parça sanki sana bir şeyler fısıldıyor. Stilini bulmak, bir haute couture atelier’inde el yapımı bir elbise dikmek gibi—ilk iğne vuruşu titrek olabilir, ama son dikiş seni bir başyapıta dönüştürür.
Şimdi o kahveni yeniden doldur, en sevdiğin şarkıyı aç—belki Bowie’nin ‘Rebel Rebel’ı, belki de The Cure’un melankolik bir nakaratı—ve gardırobuna koş. Bir manifesto yaz, bir imza bul, bir sınır çiz ve sonra o sınırı aş. Çünkü sen bir stil ikonundan fazlasısın—sen bir destansın, sayfaları henüz yazılmamış bir moda efsanesisin. Dünya seni bekliyor, sahneye çık ve ışılda. Unutma, stil senin tacın—onu tak ve fethet.