Kanlı canlı bir konser: Audioslave – Lollapalooza 2003

Bugün uzun bir aradan sonra tüm günümü dışarıda geçirebileceğim sevgili blog ve okuyucular. Belki ileride burada tekrardan değinirim ama aynı anda hem çok iyi hem çok kötü şeyler yaşadığım bir son 3 gün geçirdim ve hayatım bir anda değişti. Ama belirtmem gerek ki, mutluyum. Kısacası değmeyin keyfime. Blogu gün içerisinde güncelleyememe ihtimaline karşılık, yakın bir zamanda başlattığım “Günün Performansı” olayına, bugünün mutluluğu nedeniyle çok ama çok sevdiğim Audioslave’ in yine en sevdiğim performanslarından biriyle devam etmek istiyorum. Audioslave‘i ilk tanıyıp sevdiğim dönemlerin lokomotiflerindendir bu konser. Yıl 2003, süper grup olayının ne olduğunu bize öğretip çok da sıkı bir albüm (ki o da hayatımın albümlerindendir, elbette ki burada incelenecek) ile bizlere gelmişler. Tabii bu estirdikleri fırtınanın bir ayağına da Philadelphia’daki şanslı Lollapalooza seyircisi tanık oluyor.

*Küçük bir ara not: Biri beni lütfen bir ara Lollapalooza’ya fırlatsın atsın. Pinkpop da olur, Rock Am Ring de olur. 40 yıl kölesi olurum! Ama Lollapalooza çok başka tabii. Her yıl harika bir kadroyla yapıyorlar bu işi, 2003 de en bomba yıllarından biri olmuş. Şu Line-Up’a bakar mısınız yahu!

 

Hava oldukça sıcak, setlist oldukça gaz ve her biri sanki alev alacakmış gibi çalıyor/söylüyor. Bir de üstüne harika bir Seven Nation Army cover’ı geliyor ki, aman aman…

Defalarca izlemekten hiç bıkmadığım (ki bir aralar hemen hemen her gün aynı saatte, koşu bandında bu konseri izlerdim.) bir konserdir bu atmosferiyle de.

Audioslave’in erken dönemleri paha biçilemezdir. Dileğim, sizin de gününüzün bu kadar heyecan verici ve enerjik geçmesi.

Ayrıca yapılan şu yorumla da -ki aynı benim düşüncelerim- sonlandırmak isterim yazıyı. E artık izleyin/dinleyin ama!

Nothing in this world sexier than a tall man without a shirt sweating his heart out – ladies am I right?

 

MÜŞRA DEMİR

Zeen is a next generation WordPress theme. It’s powerful, beautifully designed and comes with everything you need to engage your visitors and increase conversions.

Top 3 Stories

Daha Fazla İçerik
Gossip Girl Sendromu: Dedikodu Aslında Kötü Bir Şey Olmayabilir 🥂