Yıllar geçiyor, mevsimler değişiyor ama bazı isimler için zaman adeta durmuş gibi. İşte Alessandra Ambrosio da o isimlerden biri. Brezilyalı süpermodel, 40’lı yaşlarında bile enerjisi, fit vücudu ve pürüzsüz cildiyle ilham vermeye devam ediyor. Peki, bu efsanevi Victoria’s Secret meleğinin gençlik iksiri ne? Sadece genetik mi, yoksa ardında disiplinli ve bir o kadar da keyifli bir yaşam tarzı mı var?
İşte karşınızda Alessandra Ambrosio’nun anti-aging sırları: Terleten antrenmanlarından cildini bebek gibi yapan bakım ritüellerine, beslenme felsefesinden zihinsel sağlık rutinlerine kadar tüm detaylar… Kemerlerinizi bağlayın, ilham dolu bir güzellik yolculuğuna çıkıyoruz!
Not: Yer alan ürünler reklam değildir.
1. Spor Rutini: Sıkı, Eğlenceli ve Sürdürülebilir
Ambrosio için spor, bir zorunluluk değil, bir yaşam biçimi. Onun felsefesi basit: Vücudunu dinle, sevdiğin şeyi yap ve asla sıkıcı olmasına izin verme! İşte Ale’nin imza antrenmanları:
- Pilates ve Yoga Aşkı: Alessandra, vücuduna esneklik ve güç kazandıran pilates ve yoganın sıkı bir takipçisi. Özellikle “uzun ve zarif” bir görünüm için pilatesin favorisi olduğunu sık sık dile getiriyor. Yoga ise sadece vücudunu değil, zihnini de merkezde tutmasına yardımcı oluyor. Güne kısa bir meditasyon ve ardından yoga seansıyla başlamak, onun için olmazsa olmazlardan.
- Ağırlık ve Direnç Antrenmanları: Sadece esneklik yetmez! Ambrosio, kaslarını güçlendirmek ve metabolizmasını hızlandırmak için ağırlık antrenmanlarını da es geçmiyor. Kettlebell ile squat’lar, direnç bantlarıyla yapılan çalışmalar ve serbest ağırlıklar, onun fit görünümünün temel taşları.
- Kardiyonun En Eğlenceli Hali: Koşu bandında saatler geçirmek yerine, kardiyoyu hayatın içine entegre ediyor. Sahilde arkadaşlarıyla voleybol oynamak, köpekleriyle uzun yürüyüşlere çıkmak veya enerjisi yüksek bir dans dersine katılmak onun için en iyi kardiyo. Ünlü antrenör Tracy Anderson’ın dans ve kardiyo odaklı metodu da favorileri arasında.
- Brezilya Ateşi: Antrenmanlarını monotonluktan kurtarmak için Brezilya köklerinden ilham alıyor. Eğlenceli bir samba veya capoeira seansı, hem kalori yaktırıyor hem de modunu anında yükseltiyor.
Ale’nin Spor Felsefesi: “Vücudunuza iyi bakmak için kendinize zaman ayırmayı seviyorum. Bu sadece fiziksel değil, zihinsel sağlığınızı da doğrudan etkiliyor.”
2. Cilt Bakımı: “Az, Öz ve Tutarlı” Felsefesi
Podyumların ve çekimlerin yoğun makyajına rağmen Alessandra’nın cildi nasıl bu kadar taze ve aydınlık kalabiliyor? Cevabı, 40 yaşından sonra benimsediği “az ama öz” felsefesinde saklı.
- Altın Kural: Güneş Koruyucu: Ambrosio için cilt bakımının temeli ve en önemli adımı güneş koruyucu. “Cildinizi koruduğunuzda, onu onarmak için daha az zaman harcarsınız,” diyor ve her gün, her koşulda yüksek faktörlü bir güneş koruyucu kullandığını belirtiyor. Favorilerinden biri ise ISDIN’s Eryfotona Ageless.
- Asla Atlamadığı Sabah ve Akşam Rutini: Nerede olursa olsun, ne kadar yorgun olursa olsun cilt bakım rutinini asla atlamıyor. Sabah ve akşam uyguladığı tutarlı adımlar, cildinin dengesini korumasını sağlıyor.
-
- Sabah: Güne yüzünü temizleyerek başlıyor. Ardından, yıllardır vazgeçilmezi olan Clarins Double Serum gibi güçlü bir anti-aging serum ve ince çizgiler için Clarins Total Eye Lift göz kremi uyguluyor. Bazen şişkinliği azaltmak için buzdolabında beklettiği soğuk kaşıkları göz çevresine bastırmak gibi pratik hilelere de başvuruyor.
- Akşam: Günün yorgunluğunu ve makyajı, cildini derinlemesine temizleyerek atıyor. C vitaminli serumlar kolajen üretimini desteklemek ve leke görünümünü azaltmak için rutininde yer alıyor. Ve son dokunuş? Dudaklarını gece boyu nemlendirmek için sürdüğü Clarins Lip Comfort Oil‘e takıntılı olduğunu itiraf ediyor.
- İçten Gelen Işıltı: Su! Su! Su!: Güzelliğin içeriden başladığına inanan Ale için hidrasyon her şey demek. Gün boyunca bol su içmek, cildinin nemli, dolgun ve sağlıklı görünmesinin en basit ama en etkili yollarından biri. Sabahları suyuna bir dilim limon ekleyerek hem metabolizmasını hızlandırıyor hem de C vitamini desteği alıyor.
- Makyaj Detoksu: İş dışında cildini nefes almaya bırakmayı seviyor. Genellikle sadece nemlendirici, biraz allık ve SPF içeren hafif ürünler tercih ediyor.
3. Beslenme ve Yaşam Tarzı: Dengeli, Ölçülü ve Keyifli
Alessandra, katı diyetlere ve yasaklara inanmıyor. Onun için sır, ölçülü olmak ve vücudun sinyallerini dinlemek.
- Güne Enerjik Başlangıç: Kahvaltısı hem lezzetli hem de besleyici. Genellikle hindistan cevizi yağında pişirilmiş yumurta, avokado, taze sıkılmış bir meyve suyu ve tabii ki bir fincan kahve içeriyor.
- Öğle ve Akşam Yemekleri: Öğle yemeklerinde genellikle ızgara tavuk veya balık eşliğinde bol yeşillikli bir salata tercih ediyor. Akşamları ise suşi veya evde hazırlanmış bir Brezilya barbeküsü gibi hafif ama protein ağırlıklı seçeneklere yöneliyor.
- Akıllı Atıştırmalıklar: Açlık krizlerini önlemek için çantasında her zaman çiğ badem, bir porsiyon meyve veya chia tohumlu bir enerji barı taşıyor.
- “Suçlu” Zevklerden Korkmuyor: Kendini asla mahrum bırakmıyor. Canı istediğinde bir parça bitter çikolata, arkadaşlarıyla bir kokteyl veya akşam yemeğiyle bir kadeh kırmızı şarap keyfi yapıyor. Hatta en büyük zaafının “cupcake” olduğunu ve kendini ödüllendirmekten çekinmediğini söylüyor.
- Zihinsel Sağlık Ritüelleri: Güzelliğin sadece dış görünüşten ibaret olmadığının farkında. Geceleri aklından geçenleri yazdığı bir günlük tutmak ve mum ışığında rahatlatıcı bir banyo yapmak, zihnini sakinleştiren ve ona huzur veren ritüelleri arasında.
Alessandra Ambrosio’nun sırrı, aslında bir sır değil. Tutarlılık, denge, kendine iyi bakma sanatı ve en önemlisi, hayattan keyif alma felsefesi. O, yaş almanın bir sorun değil, bir ayrıcalık olduğunu ve doğru alışkanlıklarla her yaşta harika görünüp hissedilebileceğini kanıtlıyor. Şimdi ilham alma sırası sizde!
