NeX GEn’e Hoş Geldiniz… Bekleyiş nihayet sona erdi. Dünyanın en popüler İngiliz rock grubu, merakla beklenen yeni albümleri NeX GEn’i sonunda piyasaya sürdü.
NeX GEn, serinin en yeni bölümü olarak karşımızda ve grup hem müzikal hem de konsept olarak kendini geliştiriyor.
Öncelikle şunu söyleyeyim, 2020’de çıkan POST HUMAN: Survival Horror benim başucu albümlerimden biri. Gerek nu-metal dokunuşları ve gerek YUNGBLUD, Nova Twins, BABYMETAL ve Evanescence’tan Amy Lee ile yapılan işbirlikleri ile bu albüm benim için BMTH’ın zirve noktalarından biriydi.
Dolayısıyla yeni albümden de beklentim yüksek ve -kısmen- benzer bir formülü içermesi umudunda olduğumdan, küçük bir hayal kırıklığına uğramış olabilirim.
POST-HUMAN serisinin ilk bölümü olan Survival Horror, ilk COVID karantinaları sırasında neredeyse tamamen evden kaydedilmişti ve öfke, korku, boşluk ve umutsuzluk duygularını ifade etmek için grubun ağır tarafına yönelmişti. NeX GEn hakkında solist Oli Sykes, tamamen pozitif olmasa da daha umut verici bir şey aradığını söylüyor. Bu nedenle, bu seferki albümleri bu kez punk sularına doğru yol alıyor.
Oli, albümün yazılmasının “uzun zaman aldığını” belirtiyor. Bunun nedenlerinden biri, grubun karantinanın çok daha uzun süreceğini düşünmesi, sonrasında ise karantina kalktığında, hızlı bir şekilde dünya çapında turlamak, Reading & Leeds (Ed Sheeran ile birlikte çaldıkları Bad Habits ile) gibi festivallerde başrolde yer almak da dahil olmak üzere yoğun bir programa girmeleriydi.
Ayrıca, konseptin başlangıçta düşündüklerinden çok daha büyük bir şeye dönüşmesi de süreci uzattı. POST-HUMAN: Survival Horror, grubun yayınlandığında öngördüğünden çok daha büyük bir etkinlik haline geldi ve bunun devamını oluşturmak, başlangıçta düşünüldüğünden çok daha büyük bir düşünce gerektirdi.
Gruba göre albümün yüzeyinin altında keşfedilecek çok şey var. “Gerçek bir konsept albüm, ilk kayda bağlanan tam bir hikaye ile ama konsept gizli ve derinlerde,” diyor ve ekliyor Skyes: “Bazı insanlar bu albüm ile ilgilenmeyecek, ama bazıları için bu albüm bir kendine yardım kitabı gibi olabilir. İçinde çok fazla şey var, bazıları oldukça net, ama çoğu şifreli ve gizli. İnsanlar bunu çözmek zorunda kalacak.”
Tamam bu düşüncelerin hepsi çok tatlı ve şirin ama derinlerde gizlenen mesajların “çok çok derinde” olmasının çok da bir anlamı yok. Lider konumda oldukları bir sektörde yeni bir şeyler denemekten korkmamalarını hayranlıkla karşılıyorum ama bu kadar uzun bekleyişin sonunda bende dolabımda yıllardır duran ama giymeye elimin gitmediği bir giysi vibe’ı oluşturuyor bu albüm. Yani giymekten gocunmam ama iyi ve önemli bir günde “O”nu tercih eder miyim? Sanmam.
Albümün yıldızları benim için Kool-Aid (klibiyle birlikte hastasıyım), Limousine ve n/A.
Bu albüm hakkında daha sağlıklı düşünebilmem için acilen ülkemizde bir konser vermeleri ve bir de en önden dinlemem gerektiğini de ekleyeyim.
